24 Mayıs 2011 Salı

NEYİNE YETMEZ KURU FASULYE




“Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer” dediler, inandım .Kolları sıvadım, en alengirli yemekleri yapmayı öğrendim. Adamı yemeğe çağırdım, Koccaaaa bir balık pişirdim, süperr süsledim. Bu maymun gibi yedi “fazla pişmiş “ dedi , Sonra evine gitti. Bir daha kendisinden haber alamadım. Aradan bir yıl geçti. Yolda rastladım buna. “Ne oldu, balıklar dokundu galiba” dedim...

“Yemek yemek onun için bir ayindir” diye tanıştırdıkları adama oturmaya giderken süper bir tramisu yaptım,, yanına da fırında patlıcan ezmesi. Ayı gibi yedi , “çok güzel olmuş, çok güzel olmuş” dedi. Ay, ben de sevindim, ne güzel becerikliyim falan diye.
Adam başka bir ülkeye taşındı, görüşmedik, sesi çıkmadı..Boğazına dizilsin o tramisular dedim.

Yeni birisi..” yemek yemeyi sevmem , sadece özel yemekleri yerim” dedi. Boşnak böreği ve baklava yaptım o gün, koskoca bir günüm gitti neredeyse. Bu adamı çok sevdim hem, tamam, buna değer dedim. Güzel güzel kaplara yerleştirdim. Piknik yaptık. “Hayatımda yediğim en güzel baklavaydı” dedi . Bir ay sonra gitti pislik. "İnşallah bir daha baklava yemek nasip olmaz da kıvrım kıvrım kıvranırsın baklava diye" dedim.

Yine bir gün avakado salatası, havyar mavyar, kavunun ortasında dondurma lı bir sofra hazırladım. Eş dost gelecek.Yemek bitti bu kıvrım kıvrım kıvranıyor, bir huzursuz, bir mutsuz
“Ay, ben doymadım” dedi. “Git bak aşağıda kokoreççi var, bir ekmek al evden giderken, anca doyarsın” dedim , Allah”ın kro su ne anlarsın sen....






Yapacaktım ekmek arası peynir, yapacaktım bir koca tencere makarna, kuracaktım sofrayı, doyuracaktım ..Yok anam yok, adamlara yapamadım bunu, yüreğim elvermedi. Bundan sonra kuru fasulyecide buluşacağım, bak belki iyi gelir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder