19 Ekim 2012 Cuma

BAĞDAT CADDESİ/ KADIKÖY VE TAKSİM KIZLARI


Çok sıkıntılıyım bu aralar. İstanbul çok kalabalık, araba görmekten sıkıldım. Ben buranın kadını değilim! Etrafımda hala “şarz “diyen elektrik mühendisleri var. Ben iş makinası satıyorum ama anlamıyorum. Boş olduğum her an  bir şeyler yazmak istiyorum. İmla kurallarını sevmiyorum. O da bir “kural” çünkü ama bunun yanında”eylendin mi?” “Sendemi geliyorsun?” diye mesaj atan arkadaşlarım var ve ben onları esefle kınıyorum...

Hafta sonları rutin olarak yaptığım bir iş var; Sahafları gezmek. Toza alerjim olmasına rağmen öksürükten geberene kadar o kitaplara bakıyorum. Sonra oturuyorum yakın bir kafeye. Gelen geçene bakıyorum. Neler konuşuyorlar, mimikler, jestler nasıl diye inceliyorum hepsini kahvemi çayımı içerken rahatlıyorum ...

SAÇLAR;
Kadıköy kızlarının saçları sarı olmaz; ya gece mavisi diye bir renge boyarlar ( nerden buldularsa bunu sanırım adı çekici geldi) , ya da simsiyah saçların ucuna kırmızı boya.
Taksim kızlarında pembe, mavi, yarısı sarı yarısı mor renkler uygularlar ve bunu kaşa , dudak altına ya da üstüne taktıkları piercing ile tamamlarlar.
Cadde kızları; Ya sarıdır, ya sarı , bazen platin.

TAKILAR;
Kadıköy kızlarının takıları boncuk, bazen minik gümüş kolyeler bazen de dökme demirden mevlana kolyeleridir. Bileklerde 1 2 Tl lik renkli boncuklar, ayakta yaz dönemi ise gümüş olmayan dökme demirden halhallardır.
Cadde kızları deri iplerin ucuna genelde Baykuş ya da kedili figürleri takarlar. Bunlar çoğunlukla değerli taşlardır. Beyaz altın, annesinin doğum gününde aldığı minik pırlanta küpeler de olabilir kimi zaman.
Taksim kızları, hand made, farklı ve özgün takılar kullanırlar; kimi zaman kuş tüyü bir küpenin içine tamamen konsepte aykırı bir taş, ya da “bu kolye benim tasarımım” olayı

GİYİM;
Kadıköy kızları şişman olsun zayıf olsun umurlarında bile olmadan (takdir ediyorum bu huylarını) sıska paçalı, düşük belli pantolonları popolarından çıkarmazlar. Bu pantolonlar üstlerinde pırıl pırıl parlamaz nedense. Yerlere mi oturuyorlar ne yapıyorlar bilmiyorum ama hiçbir zaman gıcır gıcır değiller.
Taksim; Uzun etek, kısa kot ceket . Dar bir kot üstüne deri ceket, Ya da şalvar kombinasyonları, Renkli güneş gözlükleri.
Cadde kızları; Yeşil eşofman, kocaman marka çantalar (ama illaki dirsek hizasında) ağzına kadar inen kocaman güneş gözlükleri. Ya da strech minicik bir elbise

AYAKKABI;
Cadde kızlarının ugg larını Taksim ve Kadıköy kızlarında göremezsiniz. Çünkü cadde kızlarının ayakları çok üşür. Çok iyi beslendiklerinden, bakıldıklarından olsa gerek hep üşür onlar, O ugg botun orjinalini aldırana kadar zavallı anne babasının başını yemişlerdir zaten..” Bu orjinal değğiillll, ben giymem bunuuuu”. Saçını başını yolduğumun solaryum güzeli, aygaz tüpü patlamış suratlı, sen orjinal misin ???
Hee ne demiştim, Kadıköy kızları babetlidir, bütün kıyafetlerine babet kombinasyonunu kondururlar. Taksim kızları ise military bot giyerler

MEKANLAR/ KONUŞTUKLARI KONULAR;
Kadıköy kızlarının kafelerdeki gündemi; malumunuz erkekler. Nokia model telefonlarından bol bol mesaj çekerler, hayatını telefonda ve facebookta yaşarlar. Yüksek sesle konuşurlar, konuşurken birbirinin üstüne atlarlar, bacakları genelde ayrık otururlar, at gibi kişnerler ve çok iştahlıdırlar; götü göbeği umursamaz, sosisli ketçaplı kocaaaa sandviçin ucundan suyunu damlata damlata yerler. Konuşmaktan mahrum kalmak korkusuyla tek eliyle ağzını kapatıp, bar bar bağırarak iletişim kurmaya çalışırlar.

Cadde kızları pahalı kafelerdeki- mümkünse herkesi görebilecekleri ve herkesin onları görebilecekleri - masalara otururlar. Oturuşlar aynıdır; dik , göbek içeride kıç dışarıda ve Ms. Adriana havasında.Menüdeki en pahalı yemeği garsona parmaklarıyla bir gösterme tarzları vardır onların; sanki Salvador Dali”nin kimsenin bilmediği bir tablosunu gün ışığına çıkarmış da onu paylaşıyor dersin.Yemek geldikten sonra ilk lokmayı ağızlarına götürürken Brad Pit”in taşşağını yermiş gibi; önce yavaşça açarlar ağızlarını , kapatana kadar bir dakika geçer, hiç acele etmeden (niye acele edecekler ki, çoluk çocuk onu beklemez, işleri kadınlar yapar, parayı ana babalar verir, saçlarını kuaför yapar çok yavaş hareketlerle o lokmayı yuvarlar da yuvarlarlar. Ee, ağızdaki Brad Pit”in taşşağıdır, dikkatli olmak lazım. Tadına vara vara, değil mi?. Bunu yaparken bir yandan da iphone'un en yeni çıkan modelinden sürekli mesaj çekerler.
Ve mutlaka o çatal sol elde, bıçak sağ eldedir. Evde neredeyse tabağa ayak parmaklarını sokup, yalayacakken dışarıda en sosyetik hallerine bürünürler.. Daima erkek arkadaşlarının mal varlıklarından bahsederler.

Taksim kızları güzel ve ucuz yerleri çok iyi bilirler. Onların küçük ama lezzetli, sahibiyle garsonlarıyla kanki(nefret ediyorum bu kelimeden ama  kullanmadan edemeyeceğim,  cuk oturuyor) oldukları mekânları vardır,  tek başına olsalar da hiç sıkılmazlar. Gelen geçenlerin içinde mutlaka bir tanıdığa rastlarlar. Yanlarında kitap,  mizah dergileri taşır, yemekten sonra hiç acele etmeden bir sigara yakıp, onları okurlar.

VEEE SON OLARAK,
Cadde kızları hep daha iyi daha zengin erkeklerin hayalini kurar, Taksim kızları sinemadan anlasın, kitap okusun, rock dinlesin isterler. Kadıköy kızlarının felsefesi “Yaratılanı seviyorum Yaradandan ötürü" ya da "güzel değil ama kalbi güzel" der ve hiç boş kalmazlar
Allah hepsinin gönlüne göre versin ne diiim...