23 Nisan 2012 Pazartesi


SEN DE BU KADAR SEÇİCİ OLMA AMAAAAA!  DİYENLERE CEVABIMDIR...

Eşek sikişmiş sikişmiş ,ölmüş ve orada günlerce kalmış gibi kokan ağzından doya doya  öpmeliydim değil mi? Ne olacak, o da insan ama..Kokar mokar tok tutar hem..

“Bugün bir kız gördüm, o kadar güzeldi ki evlenme teklif edecektim neredeyse” gibi bir cümleyi “bugün anneme  çiçek gönderdim” edasıyla söylediğinde, ona bakarak , ‘Yaaa, ne güzel, keşke ben de görseydim o kızı ‘ deyip, heyecanını paylaşmalıydım, değil mi? Ben var ya, ben ; o kadar kıskancım ki, bu ulvi duygularını anlayamadım adamın... 

Baş başa kalacağımız tek günde  “Ben annemi kahvaltıya getireceğim ama”  demesini olgunlukla karşılamalıydım, değil mi? (Kadın onu dokuz ay, belki daha kısa bir zaman karnında taşıdı, besledi,  büyüttü, tabii ki öncelik onun.)

“Aaaa,  bende prezervatif yok ki, sende var mı?”  Dediğinde  “Sen bekle, yorulma; ben bi koşu eczaneden alırım” demeliydim . Adam bütün gün çalışmış, yorulmuş,  bir de sevişecek, daha çok yorulacak. Bir de adama prezervatifi yok diye kızıyorum. Başka arzum? Git al!  ölür müsün? .. ne olacak ki?..

Özel olarak hazırladığım sofradan kalkıp, yarım saat hatunun biriyle geyik yaptığında “, ne güzel, ne kadar iyi niyetli, bütün telefonlara cevap veriyor, kimseye kabalık yapmıyor, canımmm”  diye düşünmeli ve ona yemekten sonra bir de amarettolu tiramisu ikram etmeliydim(kendi ellerimle yaptığım)...

Ağzını şap şup,şapur şupur şapırdatarak yemek yediğinde, hatta o esnada konuşarak ağzındakilerin harmanlanmış halini gösterecek hale geldiğinde  “çok ayıp “ dememeliydim,  değil mi? 

Romantik bir akşamda "ay, ishal oldum;  aşağıdan yukarıdan gidiyoré  dedikten sonra, ondan tiksinmemeli,: 'güzel bir sevişmeyi hak ettin'  demeliydim, değil mi? 

En damardan aşk şiirlerini telefonunda” BİRİNE” yolladığını  gördüğümde, “Annesine nasıl da bağlı,  canım” diye düşünmeliydim, değil mi? Oysa ben ne yaptım? Ne yapmadım desem daha doğru olur. Adam şiir yazmış, yollamış. Bir emek var burada, emeğe saygı göstereceğime, onu kollarıma alıp, bu platonik aşkını anlatmasını bekleyeceğime, yaptığım şeye bak! Huysuz kadın işte.

İş arkadaşlarımla ilk kez tanıştıracağım akşam sünnet olmuş çocuklar gibi bacaklarını açarak oturduğunda, ayıplamamalı, “ Mutlaka bir derdi var, yoksa neden böyle otursun ki”  diye düşünmeliydim,  değil mi? Adam belki pişik oldu, belki tek gecelik bir ilişkisinden mikrop kaptı? Hiç sorma olur mu? Hemen adamı suçla!!..cık cık cık....

Alâlade bir çay bahçesinde 2 çay 2 tost hesabı geldiğinde hesap makinesini çıkartıp, kişi başına düşen miktarı iskontusuz söyledi diye, o masadan kalkmamalı, “Bu adam çok tutumlu, bundan iyi koca olur”  diye düşünmeliydim, değil mi?

‘Ben sana hiçbir zaman evlilik vaad etmedim ama ?” dediğinde,  o şarabı suratına dökmeyip, ayaklarını yıkamak için kullanmalıydım değil mi?
Oysa ben bunların hiçbirini yapmadım, görmezden gelmedim; çok ayıp ettim değil mi?

Doğru,  siz de haklısınız