17 Mayıs 2011 Salı

YERLİ MARİLYN


“Bak canım, o zamanlar sesim güzel , kendim güzel, düşmüşüm buralara. Yapılacak tek iş bu. Sıkıysa yapma , başında o Hayvan Haydar dedikleri adam. Bizim evi işletirdi aynı zamanda Hayvan Haydar. İlk taze kızı yatağından o geçirir, kimseye kaptırmazdı; Bakire kız hastasıydı, önce ben derdi. Beni göreceksin ,su gibiyim o zamanlar; İncecik bel, kalçalar o biçim, göt de göğüs de yerinde anlayacağın. Ne delikanlılar gezerdi peşimde buralara düşmeseydim eğer. O Hayvan Haydar yoluma çıkmasaydı.. gençliğimi , hayatımı sikti, ibne pezevenk.

Neyse senin de kafan güzel, bozmayayım. Bak genceciksin , gençliğinin kıymetini bil, var mı sevdiğin? vardır vardır.. böyle adamı boş bırakırlar mı? cebinde parası, kaş göz desen okka gibi, altında arabası. Ah ah! sen beni o yıllarda görseydin. İlk kez milli olacakların durağı bendim. En taze olduğum için beni isterlerdi hep. Şimdiki halime bakma , o zaman saçlarım yaldır yaldır yıldızlar gibi parlardı, sapsarıydı, boya sanırlardı ama değildi işte Şimdiki gibi aklarla dolu değildi. Marilyn Monroe derlerdi bana, bazıları da Yerli Marilyn.

Çok müşterim vardı o zamanlar ama Haydar da bana göz açtırmıyor bu arada. Hala bir sevgilim olur, buralardan kurtulurum diye bekliyorum. Ah ah! İnsanın bir kez ters gitti mi işleri, öyle devam eder.... O geldi sonra, O’nu gördüm. Aynen senin gibi uzun boylu, tertemiz giyimli, güzel dişli. Gözleri, kirpikleri o biçim..Ağzı hiç kokmaz diğerleri gibi. Müşteri değil sanki peşimde koşan liseli genç gibi. O an sandım ki, okulumun önüne gelmiş, beni limonata içmeye götürecek. Ama odaya çıkıp soyunmaya başlayınca gerçeği anladım. Erkek milleti işte sikmek dedim mi akan sular durur. Neyse bu bir dahaki Cumartesi yine geldi. Bekliyordum aslında ,gelir diye. Hani onun kollarındayken para kazanmak için değil, istediğim için duruyordum, anladın mı?


Adı Yunus”tu.Sesi de güzeldi . Bizim oralara gelen en güzel müşteriydi o. Bak hala müşteri demek gelmiyor içimden. Bir iki kere para istemedim ondan , bu ne demektir bilir misin. Artık ben seni beğeniyorum, seviyorum ,aşığım demektir. Kabul etmedi teklifimi, yine ödedi parayı.
Her hafta düzenli olarak geliyordu ve ben Yunus”umla aşk yaşıyordum üst kattaki odamda. Hayvan Haydar”ın gözünden kaçmamıştı yakınlaşmamız; sıkı takipteydi. O Cumartesi yine geldiğinde heyecanlıydı Yunus.“ Haftaya seni kaçıracağım, gelir misin?” dedi. Nasıl sevindim...bu sözleri duymak her kadının hayalidir orada çalışan. Yiğidimin boynuna atladım heyecanla, sonra kollarımı çözdüm , "ama olmaz “dedim, “seni vururlar” . “Bir şey olmaz bana” dedi. Babacandı, olgun adamdı , yakışıklıydı. İlk kez biri beni sahipleniyor, değer veriyordu.

“Bak bu memelerim var ya, bu memeler, uçları yukarı bakardı , sütyen takmazdım, herkes hayrandı “
Ne dedim . Heh. Yunus”um dedi ki; "haftaya hazırlan, her şeyi ayarlayıp kaçıracağım seni, beraber yaşayacağız evleneceğiz. Nasıl seviniyorum , oh kurtuldum buradan diye. Kader yüzüme güldü diye.

Ben markete çıkacaktım bir şey lazım diye. O da arabasıyla arka tarafa gelecekti. Sonra ordan güneye inecektik.
Neyi hazırlayacağım ki.. birazcık param var çantamda. Sadece onu aldım. Biliyorum ki yakalarsa Haydar, domaltıp ikimizi de siker sokak ortasında. Onun kadını olacağım diye nasıl seviniyordum.

Aseton alacağım diye çıktım markete. Hava nasıl sıcak, yapış yapış her yer. Ben heyecandan terler döküyorum..Marketin arkasına geçtim, bekliyordu yiğidim mavi arabasıyla..

Arabaya bindiğim gibi bastı gaza Yunus. Saçlarım rüzgarda savruluyor, ellerimi tuttu. Oldu bak dedi. Ben sürekli arkaya bakıyorum. Yakalayacak, vuracak ikimizi diye an kolluyorum.

Antalya'ya kaçtık oradan. Yunus'un orada bir yazlık evi varmış, bir süre burada otururuz dedi. Nerede olsa yaşardım onunla. Bir iki saat yoldan sonra mola vermek için benzinciye uğradık. Tuvalete girdik, çay içtik beraber. Çay içerken baktım karşıda , kel kafalı , şişman bir herif pis pis sırıtıyor. Yunus görmüyor, görse adamın yarağını kopartıp, ağzına sokar. Bana gelen müşterilerden biriydi. Esrar içerdi, her seferinde bana da uzatırdı , "iç kafan yerine gelsin" derdi. Küçükken babasının onu taciz ettiğinden bahsedip, ağlamıştı kollarımda koskoca adam. Şimdi pis pis sırıtıyordu. Sikti ya efendim oldu sandı. Kimse umurumda değildi, Yunus'um beni seviyordu. Bunu biliyordum.

"Ver şuradan bir şişe şarap daha ibne,yaşlandım diye yüzüme bakmıyorsun.." Sen beni tanısan var ya O günlerde, ayaklarımdan içerdin bu şarabı be.Heyyyt !! .. ne dedim heh,Antalya’ya gittik. İlk günler çok güzel , bana çiçekler getiriyor her akşam. Nasıl mutluyum nasıl mutluyum. Bir de hamile kalmam mı? Çocuğumu tertemiz büyüteceğim , anasıyla babasıyla olacak. diye sevinçliyim.

Yunus'a sabahları çay hazırlıyorum , ekmek kızartıyorum sonra da camdan uğurluyorum. O sabah kapının önünde bir araba durdurdu bunu. Bir şeyler konuşup arabaya bindirdiler. Ben evde dört dönüyorum, kimsem yok , kime anlatayım bunu. Akşama kadar kapılarda camlarda Yunus”u bekledim. O gece geç vakitte zil çaldı. Benim karnım burnumda. Uykusuzum, çıldırmışım. Açtım kapıyı, bunun ağzı burnu dağılmış , gömlek yırtık, kanlar içinde. Eyvahh diye bağırdım. Noldu sana . Yok bir şey dedi. Yıkandı , yattı , tek kelime demedi bana, yalvarsam da.
Hayvan Haydar mı yoksa dedim. Yine cevap vermedi.
Ertesi sabah gitme dedim dışarıya evde kal benimle kal bugün. Olmaz dedi, gitmem lazım. Israr ettiysem de gitti.
O geceden sonra dönmedi. Oğlumu tek başıma doğurdum. Bekledim ama, hep bekledim. Oğlum kucağımda geziyorum bir gün sahilde. Son paralarımı yiyorum, ne yapacağım diye kara kara düşünüyorum. Herifin biri girdi koluma , gel biraz sen dedi. Kimsin ne istiyorsun demedem arabanın içine tıktılar beni. Aynı kocama yaptıkları gibi. Kucağımda bebek ağlar. Terbiyesiz, kansız, ruhsuz herifler, hayvanlar. Dinlerler mi? Kimsiniz dememe kalmadan , beni bir eve getirdiler, etrafta kimse yok. İçeriden Hayvan Haydar denen o adam geldi, gözlerim yerinden fırladı. Oooo , Sultan hanım, ev kurmuşsun, çocuk yapmışsın. Hayırlı olsun dedi. Sesimi çıkartmadım, “ kocamı sen mi aldın?” dedim. Yunus mu? dedi. Hahaha! diye kahkaha attı pezevenk. Bir tokat attı ki ağzım burnum dağıldı o zaman.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder