9 Şubat 2011 Çarşamba

SOSYAL MEDYAYI KULLANMA KILAVUZU

BÖLÜM II.

1) FRİEND FEED;

Girmeden önce yapmanız gereken gerçek kimliğinizle mi, yoksa takma bir isimle mi katılacağınız. Gerçek isminizi kullanacaksanız bazı şeyleri baştan düşünmeniz gerekiyor. Yazarken, sizi tanıyan pek çok kişinin gözünde pot kırmak istemiyorsanız ,yazdıklarınıza dikkat etmek zorundasınız, Ama yok kimsenin gözünde nasıl gözüktüğüm benim için önemli değil , çekinecek birşeyim yok diyorsanız , buyrun meydan sizin. Gönlünüzden geçeni yazın. Abone sayısını artırmak istiyorsanız küçük bir öneri; her aklınıza geleni yazmayın, Tansiyonum düştü, merdivenden düştüm, karnım ağrıyor, kıçım ağrıyor, trafikte kaldım vs..Bunlar sizi entelektüel dünyadan alır götürür. Çok fazla gözönünde olursanız yüzünüz eskir. İnsanlar sizi daha az merak etmeye başlar. Bu da popüleritenizi düşürür.

Mümkünse gizlenin. Ne kadar gizlenirseniz o kadar peşinizden gelen olur. Bu her ortam için geçerli değil mi zaten. İnsanlar görünmeyene bilinmeyene ilgi duyarlar.

Eğer gizlenen biriyseniz: hayatınızın her yönüyle anlatın. (dün gece seviştim, sevgilimden ayrıldım, kocamı bir kadınla bastım, fışkırtmalı orgazm oldum, sevgilim üstüme işedi, beni kamçıladı, üstüne bal kaymak döküp yaladım, bir gecede 10 posta ...gibi) Ama eğer adınız sanınız belliyse bu belki sizin için riskli olur. Belki de olmaz sizin insanları ve hayatı ne kadar umursadığınıza bağlı.

Çok fazla like vermeyin. Verdiğiniz takdirde; kesin abone toplamak için yapıyor gibi düşünebilirler.

Size like vermeleri için kimseyi zorlamayın, bazen feed yayınlanır yayınlanmaz hep aynı kişiler like veriyor. Bunun aynı zamanda aynı ortamda bulunmaları lazım. Aksi takdirde zeki insanların dikkatini çeker ve size antipati duymalarına neden olur. Bunun sonu abonelikten çıkmaya, bloklamaya , hatta arkasından dedikodu yapmaya kadar varabilir.

Gösterin ama vermeyin...

Küfürde ve argoda aşırıya gitmeyin. Herşey yerinde ve zamanında güzeldir.

Her gittiğiniz yeri bildirmeyin. I”m at Starbucks” gibi (.Herkes buralara gidiyor inanın Starbucks “da olmak bir ayrıcalık değildir. )
Gittiğiniz sıradan tatilleri ballandıra ballandıra anlatmayın. Eğer çok sanatsal fotoğraflar çektiyseniz hariç tabii. Yoksa herhangi bir sahilde çekilmiş seksi bir fotoğrafınız size “ay çok şekermişsin” gibi iltifatlardan başka birşey getirmeyecektir.
Çok emin olmadığınız, yeteri kadar bilginizin olmadığı konularda ahkam kesmeyin. Diyelim ki öyle bir feed açtınız ve konu ilerledi, çaktırmadan o feedden bir şekilde ayrılmaya bakın. Ya da bu konulara iyi bilen bir arkadaşınızdan yardım isteyin konuyu dağıtması için. Siz de çaktırmadan feed den uzaklaşın.

Canınızı sıkan biri mi var? Ona hiçbir şey yapmadığınız halde, sizi bulduğu her yerde sıkıştırmaya, küfür etmeye, küçük düşürmeye ve aşağılamaya mı çalışıyor. Hemen bloklamayın. Önce güzelce tartışın, en kibar cümlelerinizle cevap verip, derdinin ne olduğunu anlamaya çalışın; baktınız seviyenizin çok aşağılarında, gerçekten ruh sağlığı bozuk ve kişiliksiz biri , işte o zaman zevkle engelleyin.

Diyelim ki karşı cinsten birini beğendiniz. Açtığı feedler, yorumlar muhteşem! Çok zeki, espirili, herşeyden anlıyor, müzik zevki , sinema bilgisi ohooo maşaallah!
Size olan tavrı son derece seviyeli. Hani neredeyse yıllardır aradığınız insanı buldunuz. Bir dakika durun lütfen! . Önce derin nefes alın, avınıza ağır ağır yaklaşın. Sizin açtığınız feedlerle ilgili yaptığı yorumlara hemen” ahahahah evet haklısın , mucuk, ben de seni seviyorum” gibi klişe cevaplar vermeyin, onun feedlerinin altında bir aslan gibi beklemeyin , onu seviyorsunuz , beğeniyorsunuz diye her yazdığını onaylamak ya da like yapmak zorunda değilsiniz. Size mantıksız gelen feedlerine de görüşünüzü bildirin. Ama sakın yüzünü görmeden, bir kere bile konuşmadan ona gereğinden fazla değer yüklemeyin, hatta yüzyüze görüşmeden saatlerce msn, gtalk , ya da skyp gibi iletişim kanallarında görüşme yapıp vakit kaybetmeyin. Aylardır konuştuğunuz ama yüzünü görmeye cesaret edemediğiniz bu hayranınız , yazdıklarınla hiç örtüşmeyen, hayalinizdeyarattığınızdan farklı , bambaşka biri çıkabilir. Hayalllerinizi suya düşürmeden, “ya ben bununla mı zamanımı harcadım” diye pişman olmadan önce çaktırmadan neyin nesi olduğunu araştırın. Benim gibi hemen fotoğraf isteyin ya da kamerada görüşün. Baktınız kafanıza yattı, umuma açık bir yerde görüşün. Ama bu arada mutlaka bu kişinin açtığı feedlere bakın. Kimin feedinde geziyor, başka şahıslara da size davrandığı gibi mi davranıyor. Yoksa bir olta atıyor kim takılırsa bahtıma mı diyor. Artık bunu bulmak da size kalmış. Sonradan hayal kırıklığı yaşamayıp üzülmeyin

Buradaki insanlarla cinsel ilişkiye girmeden önce dikkatli olun. Zira sizinle kavga ettikten sonra, aranızda geçen tüm özel yaylaşımlarınızı ortalığa rahatlıkla yayabilir. Bu sizi üzebilir, kariyerinize zarar verebelir, bu dedikodunun tüm çevrenize yayılmasına neden olabilir, gururunuzu kırabilir. (Eğer sizin için önemliyse tabi. )

Attığınız Özel Mesajları dikkat; Direkt Mesaj atarken çok dikkatli olmanız gerekiyor. Aynı kişi bir kaç fake hesap alıp, sizi tuhaf duruma düşürmek isteyebilir. Emin olmadan, kimseye özel bilgileriniz vermeyin, başkası hakkında dedikodu yapmayın. Ana sayfaya bu yazdıklarınızı koyup sizi rezil edebilir. O yüzden yine emin olmadığınız kişilerle düşüncelerinizi, özel hayatınızı paylaşmayın.


2- FACEBOOK

Milyarları peşine düşüren sosyal paylaşım ağında da bazı kurallar gerekiyor.

Toplu mailler; Size gelen toplu maillere toplu olarak cevap vermeyin. Sürekli mesaj uyarısı geliyor ve bu da posta kutunuzu dolduruyor. Hem çok gereksiz diye düşünüyorum.

Dürtme Beni; Samimiyetinizin olmadığı insanlar zaman zaman dürterler sizi. Beni en çok sinirlendiren sanal olaylardan biri de bu.
Mesaj atacaksan at, telefonla arayacaksan ara. Dürtmek de nesi? Kreş çocuğu muyuz biz? Yeterince zaman harcıyoruz internet başında, hiç değilse sadece messaj yazalım, dürtüşmeyelim. Yok doğumgünü hediyeleri , yok dürtmeler ,yok çiçekler böcekler, yiyiyorsa gerçeğini al öyle git arkadaşına.

Gruplara davet; Açıkçası bu davetlerin hemen hiçbirine bakmıyorum. Bir de hayran olduğu gruplara sizi de hayran olmak zorunda bırakırlar. “Rolling Stone severler grubu” mesela “hayron ol” böyle bir emir kipiyle söylenir(Olmazsan öleceksin. Korkudan oluyordum ilk başlarda şimdi okumuyorum bile) . hem diyelim ki hayran oldum, eee sonuç?? Devrim mi yaratacağız bu beğenmelerden. Adam bizi yemeğe , konsere mi davet edecek yani? Grubun çok da umurundaydı sizin ona hayran olmanız. Geçin bunları, en azından ben geçiyorum.

Duvara Yazma; Teşhirciliği sonuna kadar kullanmayın. Sevgilimden, eşimden ayrıldım, Allah onun belasını versin, Allah’a havale ettim, Bir adam sevdim zaten yoktu” gibi arabeske kaçan ve direkt bir kişiye yönelik olduğu besbelli olan mesajlar atmayın. Havanızı sarsmayın. Anlatmak istediğiniz bir arkadaşınız varsa yüzyüze görüşün, ya da telefon edin anlatın.

Ve yine bir arkadaşınıza yollamak istediğiniz güzel bir mesajı duvarına yazıp, reklam yapmayın, Mesaj kutusu var bir zahmet oraya yazın.
İlle de sizin sevgiliniz olduğunu kamuoyuna duyurmanıza gerek yok.

Fotoğraf Tag’lemek; Albümünüzde olan kişileri onlara sormadan tag lemeyin. En can sıkıcı meselelerden biri de bu . Belki arkadaşlarınıza orada olmak istediğinizi söylemekten kaçınıyorsunuz. Ama bir baktınız ki kabak gibi ortada bir fotoğrafla deşifre edilmişsiniz. Aman ne güzell...

Like’lamak;
Yüzyılın en trajik kazası diye bir video koyuluyor, ya da birisi öldü , ya da “bizde göçük altından kimse çıkartılamadı” . Hemen like.. Şimdi kazaya mı like atıyorsunuz, yoksa olayı destekler babında bir like mı? Hee... beğendiniz yani bu trajik olayı.Zevk aldınız yani.. İyi aferin o zaman..Devam edelim beğenmeye..

Taciz etmeyin; Arkadaşlarınızın fotoğraf albümlerinden görüp, beğendiğiniz şahıslara arkadaşlık teklifi yollamayın. Belki evliler, belki sevgilileri var belki sizin tarzınız değil. Ne o öyle bakkaldan meyve mi seçiyorsunuz?

- 3- TWİTTER

Bana göre en cool sosyal iletişim ağı. Kimse sizi rahatsız edemez istemediğiniz takdirde. Kimseyi kolaylıkla rahatsız edemezsiniz. Kavga ortamlarına girip, sayıp dökemezsiniz , zaten topu topu 140 karakterle kimi, neyi dövüyorsunuz ?

Arkadaşlarınızla sohbet havasına girmeyin; Burası msn, google talk ya da skyp değil. Arkadaşlarınızla sohbetiniz kimseyi ilgilendirmiyor. “Jale bu akşam Berna yla Etiler bilmem ne cafedeyiz.” “Oldu ,tamam, bizim Erco yu da alıp geliyoruz” “Hahhah çookkk sheker..” . Sizi takip eden sayısında hemen ani bir düşüş olacak.

Uzun linkler vermeyin, Twitterda aradığım; sade öz ve temiz anlatım. Friend Feedde yazdıklarınızı Twitter’a da göndermeyin, hem göz hem kafa yoruyor.

Samimiyete dikkat; Gerçek hayatta çok seviyeli konuştuğunuz insanla, sanal alemde de birden “ense tokat” olayına girmeyin. Yüzünü görmüyorsunuz diye ne bu samimiyet?
Yeni tanıştığınız birini hemen twitter’a, Facebook’a ya da FF’e davet edip, aramaya kalkmayın. Hele ilk günden. Bırakın nefes alsın. Hem teknolojiden sonuna kadar faydalanmak bazen yararlı olamayabilir de.

Ünlülerle diyaloglar; Twitter ünlü medyacılar sanatçılar gazetecilerle dolu. Onlarla listenizi doldurupx zorla kendinizi takip ettirmek için uğraşmayın. Farkedilmek istiyorsanız gizlenin. Onlar sizi mutlaka bulur.

RT”den çekinmeyin; Ben bunu ilk başta Recep Tayyip zannettiştim. Öğrenmem zaman aldı. RT yapmaktan korkmayın, elleriniz titremesin. Sizden vazgeçip başkalarına gidecekler diye korkmayın. Bu sizin özgüveninizin yüksek olduğunun ispatıdır. Paylaşmak güzeldir,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder