23 Haziran 2010 Çarşamba

SEN BECEREMEDİN, İSTİFA ET!

Bugün neye üzüleceğimi bilemedim. Kime küfredeceğimi, kimden nefret edeceğimi bilemedim.


İlhan Selçuk'un ölümü beni çok üzdü. Tutuklanmasının ardından yandaş adaletin bi türlü bitmez mahkemelerinin sonunu görememesine üzüldüm. Sonra onunla aynı kaderi paylaşan hala ceza evlerinde yatan mahkeme sonunu büyük bir sabırla ve sabırsızlıkla bekleyen gazetecilere, askerlere, ülkesini seven tutuklulara çok üzüldüm. Ama bu daha başlangıçmış meğer.
Karakol basan, lojman balkonundaki kadınlara ateş eden uzaktan kumandalı bombalar gibi etrafta gezen PKK belası aldı sazı eline. Başladı vurmaya terörün sazının tellerine. Buse Sarıyer'e mi üzülsem, işine gitmeye çalışan uzman çavuşlara mı? Karakol nöbetinde ölen onlarca Mehmet'e mi üzülsem? Lojman balkonu yıkarken ölen bir Mehmet'in eşine mi?

Benim gönlümde bu kadar çok üzüntü yok. Gözüm kör olmuyor ağlamaktan. Kulağım sağır olmuyor kötü haberlerden. Hafızam uçup gitmiyor duyduğum acıdan. Duyuyor görüyor ve kaydediyorum.

"Terör altı ay içinde bitme noktasındadır. Şimdi bu adımları atmanın zamanıdır." diyen yalancıyı hatırlıyorum. Teröristi meclise sokanları, oturup onlarla pazarlık yapanları hatırlıyorum. Şehit cenazesine gitmekten korkup, hava alnında şehitleri önüne dizdiren, avrupa elçileri ile şehit manzaralı fotoğraf çektirenleri hatırlıyorum. Tam saldırıların yoğunlaştırma emri verildiği zamanda istihbarat toplantılarını iptal eden Amerika'yı, Deniz Kuvvetlerinin birliğine düzenlenen saldırının azmettiricisi küçük terörist İsrail'i hatırlıyorum.
Kendi toprağında kum torbalarının ardında diz çöken başbakanı ve genel kurmay başkanını hatırlıyorum. Terör yuvasının hamisi "Barzani abi"yi hatırlıyorum. Böyle bir hükümetimiz olduğu için, bu ülkede A.K.Partisine oy verenler olduğu için utanıyorum.
İşgal altındaki Nurtepe'yi, Okmeydanı'nı, her allahın günü İstanbul'da teröristlerin yaktığı içi dolu otobüsleri özel araçları hatırlıyorum. Bütün bunlar olurken sansür kararı alan terörle mücadele zirvesini hatırlıyorum. Sadece benim söylediklerimi yayınlayın havasında basın toplantısı yapam İstanbul Emniyet Müdürü'nü hatırlıyorum.
Beyler işinizi yapamadınız. Beceremediniz istifa edin.
Cumhur Başkanı; sen beceremedin. İstifa et.
Başbakan; sen beceremedin. İstifa et.
İç İşleri Bakanı; sen beceremedin. İstifa et.
Genel Kurmay Başkanı; sen beceremedin. İstifa et.
Emniyet Genel Müdürü; Sen beceremedin. İstifa et.
İstanbul Emniyet Müdürü; Sen beceremedin. İstifa et.

PKK yine zafer kazandı. Sizlerin hiç bir işe yaramaz adamlar olduğunuzu açık seçik bir kere daha ortaya koydu. İstifa edin. Bu kadar hayat size emanetti. Siz harcadınız utanmazca. Yerin dibine girin. Onurunuz varsa istifa edin.
Barzani abinizle Apo yoldaşınız sizin için Halkalı'da dört yıldızlı kan gölü yaptırdı. Oraya gidin ve emekliliğinizin tadını çıkarın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder