Evlenince
böyle oldu, değil mi? Oysa ne konuşmuştuk; gelinliği beraber seçecektik,
dördümüz beraber evlenecektik. Gelinliğin altına postal giyecektik. Evlerimiz
aynı apartmanda olacaktı. Sabahları kahveye gidip birbirimize, dedikodu yapacaktık.
Ne oldu Berna?
Nişan yüzüğünü taktığın günün ertesi değiştin ama sen bunun farkında değilsin. O yüzüğü taktıktan sonra sana ne oldu
bilmiyorum? Caddede içtiğimiz kafeler, adalar, gece eğlencelerimiz birden
bitti. Tamam, nişanlandın biliyorum, ama tüm zamanını o kel kafalı , devamlı sırıtan, göt suratlı adamla mı geçirmen gerekiyordu?
Nişanlandıktan
sonra tek bir gününü bile bize ayırmadın, bunun ne kadar saçma salak olduğunun
farkında değil misin? N’olur insan nişanlanınca? Köle mi olur Berna, eve mi
kapanması gerekir? Donla göt gibi o herifle olmaktan sıkılmadın mı? İnsan 24 saat birisiyle nasıl olabilir? Bak
simdi, aşık olsan inan bir şey demeyeceğim ki olmadığını çok iyi biliyoruz. "Evlenmem lazım" deyip, gittin internetten buldun o herifi. Adam da hayır der mi, zengin kız, eğitimli, güzel, sessiz sakin ve salak. Ben, deli gibi aşık olduğum zamanlarda bile sizi bir kenara adamı bir
kenara koyardım. Kızlarla yaptığımız sohbetin güzelliğini hangi erkekte buldun,
Berna?
Özlemiyor
musun, o çılgınca eğlendiğimiz günleri, ne gaddarsın be, Berna.
Kucağımda
ağladığın günleri de unuttun, değil mi?
Senin
yüzünden o sapık Yılmaz'ı görmek için her Cumartesi Divan'a gidip, o saçma sapan içkilere para vereceğime bir
yazlık alır, sen de önünden denize girerdin( o sik kafalı kocan olmadan,
tabii. )
Ben seni hiç kırmadım, hiç yalnız
bırakmadım, Berna! Ama sen beni o
şerefsiz, psikopat Murat”tan
ayrıldığımda o berbat halimle tek başıa bıraktın, Sen adam değilmişsin, Berna.
Bir
de sana onca lafı söyledim diye çektin gittin. Ben onca lafı neden söyledim hiç
düşündün mü, Berna? Dediklerimde doğruluk
payı yoktu, değil mi? Yalan mıydı, koca bulunca bizimle ilişkini kestiğin? Kaç kere
bir kahve içtik Berna, nişanlandığından beri ? hiç kere.
Ah,
Berna, Ah!
Seni
ne çok severdim. Kardeşimdin sen benim , arkadaşım değil. Kokunu bile özlerdim.
İçine sok beni desen, sığdırırdım; miniciktin zaten Berna.
Nikah günün muhteşemdi Berna. Allah
aşkına , kaynananın giydiği o kıyafet neydi, Berna? Sana bu kadar mı değer veriyor? Artık
kumaşları toplamış pazardan, gitmiş
mahalle terzisinde elbise yaptırmış. Ya ayağındaki terliklere ne dersin? Evet,
terlik. Görmedin mi Berna? Aynısını annem geçen hafta pazardan 15 TL” ye
almıştı. Nikaha terlikle gelinir mi, Berna?. Topukluydu gerçi diyeceksin ama
terlik işte. Bir de ben o koca bileziği takarken gözlerini bana doğru nasıl
belertti, sen görmemişsindir kesin, koca
ağzın kulaklarındaydı evleniyorum diye.
Evde o çok sevdiğin kocanla düğün videonuzu izlerken dikkat et kaynananın
bakışlarına. O ne taktı sana? gözlerim
pırlanta kolye, gerdanlık bir şey aradı.
Ne kolyesi ne gerdanlığı? gitmiş anneannesinden kalmış mış bir uyduruk inci kolye
takmış. İnan bana ablamın kayınpederi
Hüseyin amca hacca gittiğinde üç beş
tane aynısından getirmişti.
Ah,
ah. Böyle işte. Bir kuru evlilik cüzdanına gittin, Berna. Seni istemeye geldiklerinde beni çağırsaydın
onlara iki laf çakardım. Oğlunuz kümes gibi evden trilyonluk (eski parayla) daireye taşınıyor, takın şu kıza bir pırlanta gerdanlık, elin günün önünde gururu okşansın, diye
Akrabalarına
hiç girmeyeyim Berna, bu kadar tuhaf insan nasıl bir araya gelir sirke gitsen
bulamazsın.
Pehhh....
Bunlara boklu sosyete diyorum ben, Berna. Hadi , diyelim takı takacak parası
yok. İnsan bir Fildişi Sahillerine, Maldiv adalarına filan götürür balayına.
Sırf bizim taktığımız 4 bileziği satsan dört gecelik otel paran çıkar( tabi, o
sik kafalı kocan da götünü gere gere otelde gezer., pis beleşçi) Ama ne olmuş? bir
akrabalarının Ayvalık”taki yazlığına götürmüş. Yuuuhhhhh.....
En
son hadi büyüklük bende kalsın diye aradım seni, utanmadan soğuk soğuk
konuştun. Ulan, o kadar lütfedip aramışım , ağzını gere gere ne konuşuyorsun.
Doydun mu o kel kafalıya? Allah bilir
seni mutlu edemiyordur o herif. Kokuyordur, sevişir sevişmez uyuyordur. Öyle salak bir tipten özel bir ilgi beklenmez.
“Bebek
var mı?” dediğimde “ yok” dedin. İki sene oldu Berna, hala ne duruyorsun,
vaktin geçiyor. Tüp müp bi şey yapın. ( Tüp de para ister tabii, unuttum.) O adamdan çocuk da olmaz zaten, zürriyetsizin
tekidir o. Olsa da düşük zekalı, eblek eblek gülen bir çocuğun olur. Hiç
olmasın, boş ver. Diyelim hamile kaldın, sonra hemen sepetle o herifi. O, çocuğa bakacak parayı da bulamaz. Son
iş yerinden de ayrılmış. Bak, buraya bloğuma yazıyorum o adam senin ona bakmanı istemezse yarın
bir gün, ben de betty değilim.
Haa, bir de o ismini (telaffuz bile etmek istemiyorum) kısaltıp, daha sevimli hale soktuğunu sanıyorsun ya o herifi, boğazını sıkasım geliyor o zaman.
Ne
dedim, heh. Sen hamile kal , adamı da sepetle. Başka bir boka da yaramaz o
adam!
Hadi
görüşmeyiz , Berna.
Ayıp
ettin Berna, hala seni affetmiyorum.
Umarım
ölmeden önce görüşürüz.
yazik olmus bernaya
YanıtlaSil